Universum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Universum

Rol oyunu yeniden yazılıyor.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Marveille

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Marveille
Vampir
Vampir
Marveille


Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 05/06/09

Marveille Empty
MesajKonu: Marveille   Marveille Icon_minitimeCuma Haz. 05, 2009 3:38 pm

Karakterin;;
İsmi: Marveille
Soyismi: Croweix
Yaşı:19
Irkı:Vampir
Karakter Özellikleri: Onu tanımak çok zor değildir ama hiç beklemediğiniz bir anda sizi ve hatta kendisini bile şaşırtacak davranışları olabilir. Çıkarları doğrultusunda hareket eden ve kendinden başka hiçbir şeyi umursamayan bir vampirdir. Hayatının merkezinde kendisi vardır. Ara sıra bu konuda biraz aşırıya kaçtığını düşünse de, asla özgürlüğünden taviz vermez. Birilerine bağlı yaşamaktan hiç hoşlanmaz, ipler onun elinde değilse kesinlikle huzurlu olamaz. Sorumluluk duygusundansa nefret eder. Tutarsız davranışları olduğu kesin bir gerçektir. Buna rağmen her ne olursa olsun fikrinin değişmeyeceği tek şey özgürlüğüne olan düşkünlüğüdür. Zeki oluşu onu düştüğü zor durumlardan kurtarmakta büyük rol oynar. Çok kolay yalan söyleyebilir ama kendisine yalan söylenmesinden nefret eder. Ağlamak, duygularını dışarıya yansıtmak ve kendini başkalarının önünde küçük düşürmek, zayıf göstermek asla onun yapacağı bir şey değildir. ' Taş kalpli duygusuz yaratık ' tanımlaması dışarıdan bakan biri için ona söylenebilecek en uygun sözdür aslında..
Örnek Rol Oyunu:Güneş çoktan gökyüzündeki yerini almış olmasına rağmen nereden geldiği bilinmeyen birkaç cılız ışıktan fazlasını barındırmayan Slytherin zindanları neredeyse hala karanlıktı. Karanlık ve yatağından çıkmayı henüz başaramamış olan genç kızın mırıldanarak ipekten çarşafı üzerine doğru çekmesine neden olacak kadar soğuk… Belki de bundan sonra yatmadan önce daha kalın giysileri tercih etmeliydi, her ne kadar bedeni soğuğa alışkın olsa da. Ortamdaki ışığın yetersiz olması yüzünden oldukça koyu bir renge bürünmüş olan yeşil gözlerini hafifçe araladı, görüntünün netleşmesi birkaç saniyeden fazla sürmemişti. Olması gerekenden çok daha uzun ama buna rağmen oldukça bakımlı görünen tırnaklarını kuzgun karası, beline uzanan ve normalde dalgalı olmasına rağmen büyü yardımıyla sürekli dümdüz görünmesini sağladığı saçlarının arasında gezdirdi. Okul hayatına alıştığı pek söylenemezdi, bu yüzden olsa gerek ilk uyandığında yetişmesi gereken dersler olduğunu ve bunun için yataktan hemen kalkması gerektiğini kavrayamamıştı. Bu üçüncü senesiydi belki ama hemen hemen her sene tatil dönüşü bu duyguyu yaşıyordu. Geç saatlere kadar dışarıda olmayı, sorumluluk duygusu olmadan istediği saate kadar yataktan çıkmamayı, etrafındaki ev cinlerine emirler yağdırmayı... Tüm bunları özlediği kesindi. Sonuçta Hogwarts onun kaprislerini çekebilecek bir okul değildi.

Sessizce mırıldanarak çarşafı üzerinden attı ve yatağın ayakucunda duran sandığının başına geçti. Henüz giysilerini dolabına yerleştirmek için vakit bulamamıştı ki bu yüzden sandığın içinden Slytherin resmi cübbesini bulması bir hayli zamanını aldı. Onu çekip çıkarttığında ve diğerlerini de uzun süren aramanın sonunda bulduğunda hala kahvaltı için vakti kalmıştı. Gömleğinin ilk düğmesini açıp zümrütten taşlarla işlenmiş olan yılan şekilli kolyesinin görünmesini sağladı. Kravatını genişletti ve kısa eteğinin açıkta bıraktığı ince bacaklarını saran çizmelerini giydi. Etrafı yılan işlemeleriyle kaplanmış ve sol üst köşesinde ufak bir parçanın bulunmadığı aynanın karşısına geçtiğinde karışmış siyah saçlarına ve geç saatlere kadar uyumadığı için olması gerekenden çok daha kötü görünen gözleriyle karşılaştı. Sessiz bir küfür savurdu boşluğa ve masada eline geçen ilk saç fırçasıyla pek mümkün gibi görünmese de saçlarını düzeltmeye başladı. Belki kestirmeliydi onları, omuzlarının çok daha aşağısına kadar uzanıyordu ve artık onlarla başa çıkamaz olmuştu. Önden altığı iki tutam düzleşmiş saçı arkada birleştirirken diğer yandan gözleri için bir çözüm düşünüyordu. Belki iksir profesöründen uygun bir zamanda yardım isteyebilirdi. Saniyeler sonra bu düşüncesine güldü, evet iksir profesörüne gidip güzelleşmek adına kendisi için bir iksir hazırlamasını isteyecekti. Kesinlikle çok mantıklıydı. Ve sonra aynaya bir kez daha baktı, aslında büyüye ihtiyacı da yoktu. Yansımasına kendini beğenmiş bir edayla göz kırparken yatakhanenin duvarının neredeyse yarısını kaplayan devasa saate kaydı bakışları. Boş mideyle derse girmek istemiyorsa hemen Büyük Salon’a gitmeliydi zira ders saati yaklaşıyordu. Hızla sandığın yanındaki çantasını omzuna attı ve ikişer ikişer atladığı zindan merdivenlerinden kurtulup Hogwarts koridorlarına bıraktı kendini...

“Patlayana kadar yemeyi mi düşünüyorsun Tera?” Hemen karşısında oturan sarışın cadıyla dalga geçerken kızın bu kadar çok yemesine rağmen nasıl hala zayıf kalabildiğini düşünüyordu, her ne kadar bakışları bunu yansıtmayacak kadar alay dolu olsa da. Her zaman fazla yemenin zararlı olduğunu söylemesine rağmen sadece kilo alma korkusu olduğundan neredeyse hiç yemek yemiyordu Marv. Belki de nasıl göründüğüne biraz fazla önem veriyordu, ama sonuçta bu önemliydi, değil mi? Bardağın içinde kalan birkaç damla balkabağı suyunu mideye indirince önünde duran tabaklara baktı yan gözle. Hemen ardından kendisini tutamayacağını bildiğinden reçel sürmüş olduğu ekmeğinden bir kez daha ısırdı ve masadan kalktı. “Hey, daha dersin başlamasına yaklaşık yirmi dakika var.” O kalkarken yemekten vazgeçemeyecekmiş gibi görünen Tera’nın derse daha eken olduğunu bahane ederek bu fırsatta biraz daha yemeyi düşündüğü kesindi. Ve Marv dönüp arkadaşına imalı bir bakış fırlattığında kız gözlerini devirerek çantasını kaptı ve Marv’in yol boyunca da devam edeceğine emin olduğu gibi söylenmeye başladı. Büyük Salon’dan çıkarken arkasından gelen kıza bir şey söylemek için döndüğünde yeşil gözleri Ravenclaw masasından bir oğlana takıldı. Açık kahverengi saçlarından küçük bir kısmı koyu tonda gözlerinin önüne düşmüştü ve o anda nedenini bir türlü anlayamamıştı ama tuhaf bir şekilde oldukça çekici görünmüştü gözüne. Kafasını hafifçe iki yana salladı ve kendisine garip bir şekilde bakan Tera’yı görmezden gelerek salondan ayrıldı. Henüz on üç yaşında olmasına rağmen pek çok erkek arkadaşı olmuştu. Bir çoğuyla sadece işe yarayacak özellikleri olduğu için çıkmıştı, bir kısmıyla da hoş göründükleri için. Ve şimdi adını bile duymamış olduğu bu Ravenclaw onda tuhaf bir duygu uyandırmıştı. Merdivenlere ulaştıklarında arkalarından yetişen Alexis’e sahte olduğu kilometrelerce öteden anlaşılabilecek bir tebessümle selam verirken o Ravenclaw aklından çıkmıştı bile. Beraber konuşarak dersliğin önüne vardıklarında Marv kızların arkasından sınıfa girdi ve kapının solundaki duvara sırtını yasladı. Kafasını sınıfı incelemek için kaldırdığında koyu kahverengi gözlerle karşılaştı, Büyük Salonda dikkatini çeken Ravenclaw’lı oğlanın gözleri. Herhangi bir tepki vermeden kaçırdığı bakışlarını ona fazlasıyla tanıdık gelen bir tünele çevirdi. Şahin, köpek… Profesörün aklından yine ne geçiyordu?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marcus
Vampir
Vampir
Marcus


Mesaj Sayısı : 29
Kayıt tarihi : 04/06/09
Mücadele Tarafı : Vampirler.
En Belirgin Özellikleri : Korkusuz, zeki.

Marveille Empty
MesajKonu: Geri: Marveille   Marveille Icon_minitimeCuma Haz. 05, 2009 3:43 pm

Onaylandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Marveille
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Universum :: Yeni Bir Dünya :: Rp'ye Giriş :: Karakter Yaratma, Alımlar-
Buraya geçin: