Archangel

Konu: Archangel Paz Haz. 07, 2009 2:37 pm

Karakterin;;
İsmi: Archangel
Soyismi: -
Yaşı: 19
Irkı: Shaman
Karakter Özellikleri: Ona uzaktan bakın, görünüşündeki kırılganlık ve kadınsı güzelliği dışında tam bir duygusuz gibi görünmüyor mu? Sert, güçlü, dayanlıklı ve soğukkanlı. Bir şeyi didik didik araştırmadan vazgeçmez ayrıca inatçıdır da.. Çoğu zaman fazla önemsediği için yadırganır ama çoğu şeyi önemsemek ona çok şey kazandırır. Özgürlüğü sever, bu yüzden de yanlız yaşar. Siyasetle ilgilidir, ama daha çok tarihin siyasetiyle. Ona 20 yıl öncesini bile sorsan şimdiymiş gibi anlatabilir. Fazla kitap okur ve çok araştırır. Rus'tur, ve doğuduğu yerin tarihinin sayesinde düşüncelerine bir yön vermiş ve kararlı olmuştur. Komünist karakteri çocukken bile etraftakiler tarafından fark edilmişti. Tam bir geçmiş hayranıdır ve bu yüzden güncel olaylara ilgi göstermekte geciktiği sık görülür. Savaşı sever, her ne kadar çok insan ölse ve çok kişi acı çekse de savaşın insanlara bir şeyler öğrettiğini, bir inanç vaadettiğini düşünür. Ölümün de.. Ancak kastettiği savaş şimdiki soğuk savaşlar değildir. Onun düşünceleri ve istekleri 2. Dünya savaşları sırasında, SSCB'de kalmıştır. Ama bu tam olarak geri kafalılık değildir. Kincilikten hoşlanmaz, ama yalan söylemenin çoğu zaman işe yaradığını düşünür. İnsanları etkilemekten hoşlanır, azıcık ucundan kibirlidir. Ama bunu zamanla yok edecektir.

Örnek Rol Oyunu:

"Gwen yeni bir müşteri. İşini bitir bebeğim!"

Aaah laubali adam! G bu adamdan ve yaptığı eylemlerin basitliklerinden sürekli nefret eden bir çalışan idi. O sadece çalıştığı mekanda soyunur giyinir soyunur giyinir ve tekrar soyunup tekrar giyinirdi. Napalım meslek derdi her zaman. En azından alnının teriyle para kazanıyordu. Nasılsa evde de soyunmuyor muydu? Yaşadığı komünist dönemde o soyunurken devlet onu izlemiyor muydu? En azından bu sefer para kazanabilecekti bu işten. O yüzden hayıflanmaması gerektiğini iyi biliyordu. Hatta bu iş bazı zamanlar hoşuna gidiyordu. Zaman zaman girdiği manik depresif hallerinden soyunarak kurtuluyordu. Ya da erteliyordu bilinmez. Ağır adımlarla barın ağzındaki dönemeçten sağa döndü ve özel odalardan birine geçti. Adam bacaklarını biri şama biri bağdata gidermiş gibi açmış, belini aşağıya doğru kaydırmış, eli cinsel uzvunun üzerinde, sarı saçlı, mavi-yeşil karışımı -sanırım ela olmalı- bir göze sahip sıradan bir azgın modeli idi. G yi görür görmez uzvunu okşadı ve yaktığı pürosunu eline aldı. Kim bilir aklından neler geçiyordu.. İlk olarak üstündeki pembe mantosunu bir çırpıda geriye fırlattı. Adamın surat ifadesi hoşuna gitmişti. Kıvıra kıvıra şapkasını, eğile büküle südyenini, son olarak ta gözlüklerini elleri ile çıkardı. Gözlüğün her kısmını dilinden geçirdi ve ağzında kırdı. Fırlattı. Adam tam kıvama gelmişti. Etrafında turlar ata ata dolaşıyordu. Arada eğiliyor ve adamın manzara karşısındaki şehvetini süzüp dudak kırıyordu. Saatine baktı. 1 dakika 27 saniye 89 salise ve bilmediği uzantıları kalmıştı. Yavaş yavaş zaman doluyordu. Goooooonggg! diye bir ses geldi. Vakit dolmuştu. Adam anlamamış biçimde etrafına bakınıyordu. G saatini gösterip vaktin bittiğini söyledi. Adam itiraz etmeye kalkıştı. "Fazlası ekstraya girer. Burası genelev değil ahbap." dedi ve kapıyı ardından kapatıp kıyafetlerini de topladı ve odadan çıktı.

Soyunma odasına yol almıştı. Birden kendini garip hissetmişti. Sanırım yaşadığı travmadan dolayı bir tür beyin sarsıntısı yaşamıştı, ya da bir halüsinasyon. Durdu, birden kafasına dank etti. Striptiz yaptığı odanın müdavimi en yakın arkadaşı Susanne ındı. Birden aklında onun gözleri belirmeye başladı. O masmavi gözler. O kıvırcık ve kızıl saçlar... Onu çok özlemişti. Kendine yediremese de çok özlemişti. Keşke bir dakika daha geçirebilecek zamanım olsaydı diye içinden geçiriyordu. Çünkü olay çok trajikti. Susan ın striptiz yaptığı ve onu öldüren adama normalde G nin striptiz yapması gerekiyordu. Fakat her zamanki gibi bunalım takıldığı için s ona yardım etmek istedi, onun yerine işini halletti. Yani olay bir suç duygusundan ibaretti.. Onunla Rusya dan tanışıyorlardı. Aynı okulu bitirmiş, aynı evde yaşayan bilindik iki yakın arkadaş hikayesi idi. Ya da değildi. Bilemiyorum. S çok karmaşık bir metabolizmaya sahipti. Bir yaptığı diğeri ile çakışan fakat güvendiği şeyler için canını bile feda edebilen bir kız. Sonra birden aklında olay canlandı. Katil sadece bir el ateş etmişti. Bir tanesini yanından ayıran sadece bir el ateş olmuştu. Sadece bir el ateş. Başı döndü, tökezledi. Duvara tutundu. Gözlerindeki o acı karanlık yavaş yavaş kayboldu. Hızlı adımlarla soyunma odasına gitti. Dolabından çıkardığı parfümünü ayna karşısında sıkarken arkasındaki dolapta idi gözü. S nin dolabı. Üstünde garip garip şekiller vardı. G bunu her zaman onun sıra dışı karakterine bağlamış ve hiçbir zaman sormamıştı. Neden birden ilgisini çekmişti ki? Ağzına kaçan parfüm ile kendine geldi. Silkelendi ve giyinmeye koyuldu. Kalpli şort-boxer karışımı donunu giydi. Diğeri çok banal gelmişti. Üstüne pembe bir südyen ki uçlarında kalp motifleri var, ve ajan tarzı yamalı şakası ile rayban gözlerini giydi. Tekrar bara doğru yönelmeye başladı. Bir an durdu. Garip sesler duyuyordu. Hem de dibindeki odadan. Azıcık kulak misafiri oldu. Birden kızarmaya başladı. İçerde kim bilir neler oluyordu. Gülümsedi ve yoluna devam etti. Oturağın tekine kendini fırlattı Bu taşıdığı yükün ta kendisi idi. Oturak biraz kaydı fakat sonra sabitlendi. Sahipsiz bir birayı kaptı. Birkaç yudum aldı. Etrafına bakındı. Birkaç yudum daha aldı. Etrafına bakınmaya devam ediyordu. -Ne kadar monoton değil mi?!-

Kafasını kapıya çevirdi. Öyle bir çevirdi ki kendini bir şampuan reklamında gibi hissetti. Malum hacimli ve dolgun saçlar. Gülümsedi. Neyse. O da neydi! Daha önce bir kez tatığı bir duygu tekrar vücudunda harekete geçmişti. Birincisi yediği duble acılı yemekten dolayıydı o ayrı. Ama bu çok farklıydı. Böyle bir vücut, bu saçlar, bu dudak. Kendine sahip olamıyordu. Sanırım onu arzulamaya başlamıştı, ya da hoşlanmıştı ya da tiksinmişti. Bilemiyorum orasını. İçinden ilk defa striptiz yapmak için yalvarmak gibi bir duygu akıp gidiyordu benliğinde. Lütfen lütfen diye haykırıyordu içindeki G ye. Adam yavaş yavaş özel odalara doğru yol alıyordu. Birden gözleri fal taşı gibi açıldı. Evet! Diye iç geçirdi. Sanki bir icadı tamamlanmış gibi. Sonra Bernard kendine özgü Abaza duruşu ile bara doğru yaklaştı. İçinden striptiz olması için ilk defa dua ediyordu. Ve ilk defa B yi gördükten sonra küfürler saydırmıyordu. “İyi ki buradasın adamım. Özel istek oda CB7-32549. Seni bekliyor. Birden başından kaynar sular döküldü, ya da ayağına dökülen bira mıydı karar veremedim. Bacağının bira dökülen yerlerini diliyle temizledi ki bu absürt durum karşısında salondan yükselen ıslık seslerini bile duyamıyordu. Üstüne çeki düzen verdi. Kırıta kırıta odaya doğru yol aldı. En ırak odalardan birini seçmişti. Ama bu her şeye değer diye geçirdi içinden. Odanın kapısına geldiğinde tekrar kendini baştan aşağı süzdü. Kusursuz ve harikulade idi. Kapıyı sert bir tekmeyle açtı. İlk olarak bacaklarını, sonra yavaş yavaş bedenini gösterdi. İçeri girdi. Kapı ardından kapandı. Adam alışagelmiş bir oturuş biçimi yerine bacak bacak üstüne atmış etrafı süzüyordu. Garipsedi birden G bu durumu. Sonra hafif çıldırtıcı müziğini açtı. Adam garip bir bakış attı. G bu durum karşısında daha fazla suskuluğunu koruyamadı ve ”Ne yani Mozart ın 40. senfonisinde mi soyunayım?” dedi. Adam gülümsemişti. G nin hoşuna gitti. Çok tatlı bir gülüşü vardı, hafızasına kaydetti. Tam soyunacakken duydukları karşısında hüsrana uğradı. Adamın asıl niyeti striptiz değil bilgi toplamaktı. Bu da neydi şimdi. *ŞOK* Birden bütün duyguları kurşun sıkılmış gibi paramparça oldu. Ya da cosla oxi action dökülmüş gibi. Anladınız siz. Surat ifadesi birden bozuldu. Fakat bunu büyük bir yetenekle kamufle etti. Üstüne adamın adli polis olduğunu da öğrenince şok üstüne şok yaşamış oldu. İçinden adama küfürler saymaya ve defolup gitmesi için dua etmeye başladı. Sonra büyük bir soğukkanlılıkla; ”O zaman ben oturayım sen soyun ne dersin? Çünkü burada bir tarafın soyunması gerekiyor. Kafan mı iyi dostum. Okuman yok mu? Stripti! S-T-R-I-P-T-I-Z!” Sesindeki kararlılık direk belli olmuştu. Ya da ben öyle düşünüyorum. Birden içinden hecelerine ayırsam mı ki diye düşündü ve güldü. Komik. Sonra parmaklarını dizginlenemeyen bir boğa gibi bi o yana bir bu yana sallamaya başladı. Müziğini açtı ve işine başladı. Bir şey yapıyorsa parasını hak etmeliydi. Aslında G yaşadığı ülkede ajanlık eğitimi almış, devlet için gizli görevlere katılmış, savunma eğitimlerinde başarılı biri idi. Fakat rejim yıkılınca o da dünyanın başka bir ucuna göç etmek zorunda kalmıştı. Yani kendini koruyabilirdi. İlk olarak adamın etrafında turlar atmaya çalıştı. Adam soğukkanlılığını koruyordu. Biraz daha eğildi ve kimliğinden adına baktı. CRIUS! Çok etkileyici diye düşündü birden. Birkaç turdan sonra C nin önünde durdu. Birkaç kalça kıvırması, birkaç seks pozisyonlar. Onu kıvama getirmeye başladığını düşünüyordu. Ve sanırım haklıydı. Adam daha rahat görünüyordu. G C ye doğru döndü ve önünde eğilip kalkmaya başladı. C nin bacaklarını açtı ve dizkapaklarına elini koydu. Yavaş yavaş onu azdırıyordu. Buna sevindi. Birkaç göğüs frikiğinden sonra ani bir hareketle elini adamın iç ceplerine attı ve silahlarını eline aldı. C farkına bile varmadan onları ele geçirmişti. Birden geriye doğru silkildi. Adam da doğruldu ve temkinli hareketlerde bulunmaya başladı. Adamın iki adet tabancası vardı. G bunlardan birini sağ göğsüne, diğerini de mahremiyetinin tam üstüne koydu. Ve üstünü düzeltti. Sonra C ye döndü ve son sözünü söyledi.

“Eğer silahlarını istiyorsan, striptiz yapmalıyım.” Karşılıklı gülümsüyorlardı.

Konu: Geri: Archangel Paz Haz. 07, 2009 3:20 pm

Onaylanmıştır.