Karakterin;;
İsmi: Deep
Soyismi: Nox
Yaşı: 22
Irkı: Necromancer
Karakter Özellikleri: Geçmişinde yaşadıkları yüzünden genellikle içine kapanık biridir.. Fazla samimi olduğu kişi yoktur.. İnatçıdır..Ama bir okadarda iyi niyetlidir.. Sinirlendiğinde ise gözü kimseyi görmez tamamen farklı birine bürünür.. Ama kolay kolay sinirlenebilen biride değildir..Sakin yapılıdır.. Mantıklı düşünebilen biridir..
Örnek Rol Oyunu:Roxy güneş ışıklarının parıltısıyla gözlerini araladı.Yeni birgün.Bu Roxy'nin içine yeni umutlar doğmasına neden oluyordu.Kahverengi dalgalı saçlarını gözlerinin önünden çekerek yataktan kalktı.Camı açıp biraz hava aldı.Ama daha sonra bunu yaptığı için pişman oldu.Oda şimdi tozla dolmuştu.Buna aldırmadan giyindi,saçlarını tarayıp çantasını sırtına geçirdi.Tam kapıdan çıkıcakken saate bir göz gezdirdi.Bu saatte Gramiri kesinlikle uyuyor olmalıydı.Onu uyandırırsa huysuzluk edeceğini biliyordu bu yüzden küçük bir kağıda tüğ kalemiyle birşeyler yazmaya başladı.
Gramiri
Öncelikle günaydın kardeşim.Ben erkenden uyandım.Seni uyandırmaya da kıyamadım yada daha açık konuşmak gerekirse bu saatte uyanırsan huysuzluk ediceğini bildiğimden uyandırmadım.Ben Diagon yolunda biraz dolanacağım.Merak etme.Saat 2 gibi Gringost'da buluşalım.
Roxanne
Küçük kağıdı katlayıp odasından ayrıldı.Kapıyı kapattıktan sonra hemen yanındaki odanın kapısının altından bu yazdığı notu attı.Burası kardeşinin odasıydı.Ardından hızla merdivenlerden inerek Diagon Yolunun Tozlu sokaklarına adım attı.İlk önce Sihirli Hayvan Evine uğradı.Oradan kendisine bir baykuş almayı planlıyordu ama istediği türden birşey bulamadı.Hem Marvel'ın bir arkadaşdan hoşlanacağını sanmıyordu.Marvel Roxanne'in baykuşuydu.Tam buradan ayrılacakken " Amazon Çift Taraflı "nın - ki bu aylardır ikizinin beklediği kablumbağaydı - sonunda getirilmiş olduğunu gördü.Yüzünde neşeli bir gülümseme oluştu.Hemen onu bir kutunun içine koyup çantasına yerleştirdi.Kardeşine güzel bir süpriz olacaktı ve Roxy emindiki çok beğenecekti.Parayı ödedikten sonra dolanmaya devam etti.
İkinci durak Obscurus Kitapçısıydı.Roxy Hufflepuff binasında olmasına rağmen Ravenclaw öğrencilerinin özelliklerini taşıyordu.Hatta Seçmen Şapka Roxy'i Hufflepuff'a koyduğunda Gramiri'nin gözlerini çok net bir şekilde hatırlıyordu. * Bu şapka bozulmuş.. Seni nasıl olurda Ravenclaw dışında bir binaya yerleştirebilir * Bunları unutmak için kafasını sağa sola salladı ve kitapların arasına gömüldü.Kitaplardan ayrılabildiğinde saat 2 ye 5 vardı. İnanamıyordu bu kadar süre burada mı kalmıştı.Zaman nede çabuk geçmişti böyle.Gramiri çoktan Gringost'a gitmiş olmalıydı.Beklemekten hiç hoşlanmadığınıda biliyordu.Kitapçıdan hızla ayrılıp ara sokaklara girdi.Kestirme bir yer arıyordu ama galiba yolunu dahada uzatmıştı.İşin kötüsü nerede olduğunuda kestiremiyordu.Acele ederek yürümeye devam ederken birden ayağı takıldı ve kendisini yerde buldu.Zaten ne zaman acele etse hep başına bir iş gelirdi.
- Lanet lanet lanet.. Şimdi sırası değil.
Ayak bileğini ovalayarak birkaç saniye olduğu yerden kalkmadı ardından doğrulup topallayarak ilerlemeye devam etti.Şimdi karanlık bir sokaktaydı.Birkaç metre ilerisinde Gringost'u görebiliyordu.Oraya doğru ilerlerken önüne iki adam çıktı.Roxy öfke ve tiksinti karışımı bir ifadeyle onlara baktı ve aldırış etmeden yürümeye devam etti.Adamlar kendisine bakıyor ardındanda alaylı bir şekilde gülüyorlardı.Roxy ise hiçbirşey söylememek için kendisini zor tutuyordu.Şimdi Gringost'un kapısının önündeydi.Ağır adımlarla içeri girdi.Zaten bu şekilde hızlı hareket etmesi neredeyse imkansızdı.Meraklı gözlerle kardeşini ararken buldu kendini.Ve işte oradaydı.
- Hey Gramiri..
Yüzünde tatlı bir gülümseme belirdi ve kardeşine doğru topallayarak ilerledi.Gramiri'ye sıkıca sarıldıktan sonra kol saatini az daha gözüne sokması üzerine birkaç adım geriledi.Gözlerini devirerek yere baktı.Ardından yavaşça mırıldandı.
- Şey.. tamam üzgünüm.Biraz geciktim.
Hala pişman bir yüz ifadesiyle yere bakıyordu Gramiri'nin buna dayanamayacağını biliyordu.kardeşini en az kendisi kadar iyi tanıyordu. Ardından mahçup bir sesle konuşmaya devam etti..
- Ama başıma birsürü olay geldi.Kayboldum ve iki adam önümü kesti.Ahh acele ettiğim icinde tökezleyip düştüm.Bu yüzden topallayarak yürüyorum.Hem sana bir süprizim var ve seveceğinede eminim.
Şimdi cücelerin yanına doğru ilerlemişlerdi.Gramiri'nin anahtarı uzatışını izledi.Ve kendi anahtarınıda çantasından çıkarım cüceye uzattı.Gramiri hiç hoşlanmazdı cücelerden.Her zaman tiksintiyle söz ederdi.Çoğunlukla bu tür hitaplarda bulunan biride değildi üstelik ama cücelere karşı bir antipatisi vardı.Bunları düşünürken kardeşinin sözleri kulaklarında çınladı.Gülümseyerek ona dirsek attı.
Rahatsız bir yolculuğun ardından sonunda kasalarına ulaşmışlardı.Roxy kendi kasasından biraz para alıp çantasına koydu.Ardından kasadan çıktı.Kardeşide kapının önünde kendisini bekliyordu.Yüzündeki ifadeyi görünce tek kaşını hafifce kaldırıp etrafına bakınmaya başladı.Birşeyler planladığı çok açıktı.Ve bu planladığı şeylerin başlarını derde sokacak birşey olduğunuda tahmin edebiliyordu.Şüpheli bir sesle mırıldandı.
- Aklından neler geçiyor yine ?
Bu sözü üzerine kardeşinin birini işaret ettiğini gördü.Roxy kardeşinin işaret ettiği yöne doğru dönüp baktığında en son karşılaşmak istediği kişi ile karşı karşıya kaldı.Bu Philip 'di Ravenclaw 3. sınıf öğrencisiydi.Ama Ravenclaw öğrencilerine benzeyen bir yapısı yoktu.Daha çok salak ve korkak bir domuzu andırıyordu.İnsanları küçük görmeği seviyordu özelliklede Hufflepuff'lıları.Roxy'ede laf atınca aralarında bir tartışma alevlenmişti.Daha sonra tartışmalarına Gramiri'de katılınca çocuk korkup oradan uzaklaşmıştı ama ne zaman Roxy ve Gramiri'yi görse kendince laflar atıp yeniden tartışmaya girmekten vazgeçmiyordu.Roxy'nin hiç düşmanı olmamıştı.Herkesle arası iyiydi ve bu Philip denen çocuk kesinlikle bir istisnaydı.Bunlar kafasından geçerken yüzünde tiksinti ve öfke karışımı bir ifade oluştuğunu farketmemişti bile.Gramiri'nin dürtmesi üzerine onun arkasından ilerledi.Bir sandık tamda Philip'in kasasının birkaç metre ilerisinde öylece duruyordu.Gramiri'nin meraklı gözlerle sandığa baktığını gördüğü an anlamıştı neler geçtiğini kafasından.Ne zaman kardeşini dinlese başları hep derde girerdi.Roxy ise bir şekilde bu belalardan sıyrılmalarını sağlayan kişi olurdu.Gözlerini devirip sandığın ve kardeşinin yanına gitti ve mırıldandı.
- Bizi ilgilendirdiğini sanmıyorum Gramiri.. Hadi gidelim burdan..
Tam kardeşinin kolunu tutmuştuki sandığın üzerindeki damgalardan biri ilgisini çekti.Bir anlık durup öylece baktı.Birsürü damga vardı.Sihir Bakanlığı,Uluslar arası büyücüler konseyi ve buna benzer büyük yerlerin damgalarıydı bunlar.Gramiri'nin kolunu bırakıp sandığa eğildi.Sandığın ortalarına doğru kilide benzeyen damgaya yavaşça dokundu.Ardından Gramiri'ye dönüp merakla konuşmaya başladı.
- Hey.. Bu bir YBVKK 'nin damgası..
Kardeşinin biran boş boş yüzüne baktığını görünce YBVKK'nin açılımının ne olduğunu bilmediğini farketti ve hemen açıklama yapmak için fısıltıyla konuşmaya başladı.
- Yasak Büyüler Ve Kitaplar Kurulu.Ama bu damganın çok özel olduğunu okumuştum.Bu sandığın içinde gerçekten önemli bir şey olmalı.Peki bu korkak domuzun böylesine önemli bir sandıkla ne işi olabilirki..
Kafasında birsürü soru birikmişti bile.Gözleri bir yere odaklandı ve düşünmeye başladı.Taki Gramiri'nin sözlerini duyana kadar hiç kıpırdamadan öylece durdu.
Konu: Deep 
Paz Haz. 07, 2009 9:54 pm
