Universum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Universum

Rol oyunu yeniden yazılıyor.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Atherius

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Atherius
Necromencer
Necromencer



Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 09/06/09

Atherius Empty
MesajKonu: Atherius   Atherius Icon_minitimeSalı Haz. 09, 2009 8:17 pm

Karakterin;;
İsmi:Atherius
Soyismi: Bilinmiyor.
Yaşı:Pek Yaşl değil..
Irkı:Necromancer
Karakter Özellikleri: Gerekmediği sürece konuşmaz. Emir verilmediği sürece harekete geçmez. Fazla sakin yapıdadır. Kendi ırkı ve öğretileri dışında hiçbirşeyden hoşlanmaz. Zor kin güder ama affetme eğilimi yoktur. Neredeyse tüm vaktini mezarlıklarda geçirir. Yakın dövüş konusunda kendini geliştirmesine rağmen zor durumda kalmadıkça bu özelliğini kullanmaz.
Örnek Rol Oyunu:


Ay;her zamanki gibi Anthony'le doğrudan ilişkikuran cürretkar ışık küresi.asil karanlığın merhameti,aziz berraklığın sûkuneti, milyon yılların örselediği kayaları yalıyordu adeta. Ardından parlak kurşunî saçakları kırılmaya uruyor ve kendisine özgü salt bir şeffaflıkla gülümseyen suya çarpıyordu. Bu soğuk havada toy bir çocuğun oyuncağına kavuşması kadar masum bir heyecanla Uzun saçlarının arasından süzülen sicim gibi boncuk tanelerine aldırmaksızın koşuyordu.Hogsmeade'in kilometrelerce doğusunda kalan bu balta girmemiş orman, kadim zamandan kalma yaratıkları barındırıyormuş hissiyatı veriyordu Anthony'e. Buruşuk suratlı adam sağlığının sınırlarını zorlayarak ecelin kapılarını çalana dek koştu. Dişlerinin arasına sızmış olan kanı temizlerken bir peçeteyi ağzına siper etti.Kısa süre sonra kendisi kadar eski bir asa çıkardı yırtık cübbesinden ve "Pop" sesi duyuldu ormanda

Ormanı bakış açısının içine alan ıssız kayalıkların üstündeki 2 katlı vernikelenmiş,tahtadan yapılmış evinin önünde durdu soluk soluğa.Bu saçma merasim artık canını sıkmaya başlıyordu. Yavaşça açık olan kapıyı ittirerek içeriye yönelmişti bile. Emektar şöminedeki ateş tüm sıcaklığyla dört bir yanını sarmıştı evin. Buz kesici soğuğu kıran sıcaklık fazlasıyla rahatlatıcı gelmişti ona."TOK" sesi çıkaran postalını ayaklarını kullanarak çalışma masasına yöneltti.Maundan yapılmış sandayeyi yavaşça kendine doğru çektikten sonra üzerine oturdu ve Yıllardır incitmeden kullandığı Kuş tüyünü kavradı büyük bir istekle..

Tüm ihtişamıyla yukarıya yükselen ateş, Demyx'in gözlerine yansıyor ve onu adeta initkam tanrısı yapıyordu. Oysaki düşünceli bakışları her zamankinden biraz daha sevecendi. Yıllar önce mutluluğu tattığı, mimiklerinden ve hasret dolu bakışlarından bellioluyordu. Mutluluğu tatmak ve onu unutmak... Tam anlamıyla düşüncelerini tasvir ediyordu bu cümle. Görmüş geçirmiş silüetindeki asillik gölgesinden belli ediyordu kendisini...

Yıllara yenik düşmüştü .Hiç Ölmeyecek gibi yaşamıştı hayatı. Dolu dolu, her anına ayrı bir özen göstererek,gülümseyerek,Hergün hayatta kalmanın mutluluğuya selamlamıştı Ölümü,En yakın aynı zamanda en uzak dostunu,utangaç bir çocuk gibi kızaran güneşi, ilkbaharın açmaya yüz tutmuş çiçeklerini,kızgın Köpekleri,hatta düşmanlarını bile selamlamışt ıbazen.

Tütünü özenle doldurulmuş kağıt rulosunu büyük bir şevkle almıştı ağzına. Tek tutkusu bu kalmıştı. Belkide geçmişinin silinmeye yüz tutmuş son iziydi
Sigarası. Asasının ucuyla rulonun üst kısmını yaktıktan sonra kuş tüyünü eline almıştı. Beynindeki şeytanlar onu az önce terk etmişti. Kuş tüyünü mürakkebe batırdıktan sonra,tekstir kağıdına çaldı. Duygularını saf bir çocuğun kalbi kadar temiz,aptal bir insanın beyni kadar boş olan kağıda şöyle yansıtıyordu:

"James,

"Duygularını gizlemekte güçlük çeken toy bir çocuk gibisin evlat. Gençliğin verdiği dinçlik ve ızdırapsız bir yirmebeş yılı geride bıraktın. Gezip
gördükçe,kaderin nezaretin oldukça,Saçlarına düşen yıldızlar arttıkça,yüreğinin tuzla buz olan ayna gibi paramparça olduğunu veya kirlenip karardığını göreceksin.

Zaman,kuruyup yok olan yapraklar gibi ufalanıp kaybolacak, suratındaki o tatlı tebessümün anlamsızlaştığını göreceksin.Gözlerinin altı cehennem çukuru gibi dipsiz ve karanlık görünecek insanlara.Doğayla kaderin sana oynadığı bu oyunda kafanı kurcalayan şeytanlar yerine saf yüreğinin sesini dinlersen hayata dünden biraz daha güzel bakacaksın.Ya da kuruyacak bedenin.Kanın donacak ve tüylerin ürperecek.Geçmişine bir avuç soytarılık,geleceğine ise sonsuz sûkunet olarak bakacaksın.

Gözlerin görülmemesi gereken şeylere tanık olacak, zihnin bilinmemesi gereken şeylerden haberdar olacak, biraz daha duygusuzlaşacaksın. Tüm bunlar olduğunda geçmişine geri dönmek isteyeceksin.Çabalayacaksın ama boşa bir debelenmeden başka hiçbir sonuç alamayacaksın

Sevgili James bunları yazarken seni kaygılandırmk istemedim.Yaşayacağın her bir enstantane seni biraz daha güçlü kılar.Ölmez isen güçlenirsin Ölümün soğuk ve keskin orağı şakaklarını delip ruhunu göğe çıkarmadan önce geriye dönüp bakacak hiçbirşey bırakma.


Sevgiler Demyx"


Yazıyı bitirdikten sonra bir zarfın içine koyarak baykuşa birşeyler fısıldadı Ardından Şömineyi bir asa hareketiyle söndürdü ve Paltosunu alarak dışarı çıktı..

Bir zamanlar düşüncelerine elbise olanyüzükırışıklarla dolmuştu.Feri kaçmıştı gözlerinin.Beli bükülmüşderisiincelmişti.Sevmiyordu bu aciziyeti.Zaaflarını insanlara göstermeyi hiçbir zaman sevmemişti.Sokağın hemen Sonundaki vitrinin önünde durmuştu şimdi.Büyük bir ayna vardı.Evet. gerçekten eski ihtişamı kalmamıştı artık. Sanki Göklerde gezen omuzları sönmüş gözündeki ateş kül olmuştu.Küçük bir cocuğun yanından ayırmadığı oyuncak ayısını kaybetmişcesine catallaşmıs sesi.


Derin bir nefes alarak yoluna devam etti.İnsanlar birar birer sönmüş omuzuna çarpıyor ve hiç düşünmeden yoluna devam ediyordu.Nefesi havanın soğukluğundan olacak ki buhar şeklinde çıkmıştı.İnsanlardan uzak bir yere gitmek istiyordu.Yalnız başına kalmak.... Ölüm soğukluğu ve yıllara meydan okurcasına hala ölmeyen demyx'in son bir duellosu olacaktı.Adımlarını atabileceği en uzun şeklide atarken gözlerini kapamıştı.O an yeşil bir ışığın suratına çarparak onu metrelerce havaya uçurmasını dilemişsede gerçekleşmemişti.

Kısa bir yürüyüşten sonra gölün kenarına gelmişti.Yeryüzünün tüm ayrıntıları beyaz karla kapanmıştı sanki.Yaprakları dökülmüş ağacın dalları arasından dökülen kar;bankı çok fazla etkilemiyordu.Oraya oturmaya karar verdi.Usulca paltosunu toparlayarak çömelmişti.Ölmeliydi artık.Zamanı gelmişti..Yaşaması gereken herşeyi yaşamıştı.Şimdi uyuyacaktı ve kar onunda üzerini örtecekti .Zamandan kaçamayan ölümlüler gibi.Ayaklarını uzatarak usulca gözlerini kapadı ve gülümsedi. Bir daha hiç uyanmamak,bir daha hiç gülmemek üzere...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evadne
Shaman, Tanrıça
Shaman, Tanrıça
Evadne


Mesaj Sayısı : 18
Kayıt tarihi : 03/06/09

Atherius Empty
MesajKonu: Geri: Atherius   Atherius Icon_minitimeÇarş. Haz. 10, 2009 12:48 am

Onaylandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Atherius
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Universum :: Yeni Bir Dünya :: Rp'ye Giriş :: Karakter Yaratma, Alımlar-
Buraya geçin: